haliç üniversitesi

• öğrencilerin birbirlerine yaptıkları çağrılarda olup biten şu şekilde değerlendirilmiştir;
  "arkadaşlar, üniversitemizde yaşanan istifalar ve mağduriyetlerle ilgili olarak bu mesajı sizlerle paylaşmak istiyoruz. özellikle istifa eden hocalarımızla yeterince vakit geçirememiş, ders almamış ve tanıyamamış olan arkadaşlarımızın bilgilenmesi için söylemek istediklerimiz var. öyle bir bölüm başkanı (bkz: pervin sevda bıkmaz) düşünün ki; gece-gündüz, cumatesi-pazar demeden çalışan, öğrencilerine her zaman kapısı açık, akademik kısımlar dışında öğrencilerinin özel sorunları ile ilgili maddi-manevi elinden gelen her şeyi yapan, vaktini çoğunlukla öğrencilerine ayıran, onların gelişmesi için fedakarlığı gözü kapalı yapan bir insan. içinde meslek aşkı ve önce insan sevgisi olan bir insan istifa edecek kadar zor durumda olan ama bir gün öncesinde bile aynı anda 4 5 kişinin işini halleden başı hiçbir zaman öğrencisiz olmayan ve bundan zerre kadar şikayet etmeyen...
  sadece dersleri için her hafta izmir’den gelen öğretmek için çabalayan serdar hoca. türkiye’nin psikanaliz alanında önemli çalışmaları olan ders işleme yöntemiyle hayran bırakan ilker hoca. ona sadece dramatist ve cinsel terapist demek yetmez psikoloji alanında bir çınar olan ilklerin kadını (bkz: arşaluys kayır). üniversitemize yeni gelen ama verdiği bilgilerle, yardımlarıyla, tecrübeleriyle bize katkısı çok büyük olan, çapa ekolünden, mesleğinde bir çok başarısı olan banu ertekin hoca. staj konusunda onca zorluklar yaşarken bize balıklı rum’un kapılarını açan yoğunluğundan dolayı bu yıl okulu bırakacakken sevda hocamızı kırmayıp gelen özkan hoca. bölümün çekip çevrilmesinde büyük desteği olan, bizler için çabalayan farklı ders anlatımıyla süleyman hoca. eğlenceli ders işlemesiyle ve öğrencilere her türlü yardımıyla ecem hoca. yenilikçi yaklaşımıyla klinik alandaki uzman hakan duman hoca.
  hepsinin alandaki önemlerini bir kez daha araştırıp bizlere katkılarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görebilirsiniz. onların yaşadıkları mağduriyetin yanında, bizim yaşayacağımız mağduriyetler mevcut hocalara derslerin dağıtılması ya da yeni hocalar getirilmesiyle çözülemeyecektir. işte o zaman bu değerli hocalarımızı kaybederek esas mağdurlar tüm lisans, yüksek lisans, yatay geçiş, çap öğrencileri olacaktır."
  gelinen durumda psikoloji öğrencilerinin dersleri boş geçmektedir. (bkz: boş derste ders işleyen nöbetçi öğretmen)
  her ne kadar konu ücretlerin ödenmemesi olarak lanse edilmişse de, esas nokta öğrencileri müşteri olarak gören zihniyetin akademisyenleri de işçi olarak görmesi ve akademik kararlarda ticarethane mantığını dayatmalarıdır. eğer sayın mütevelli heyeti başkanı mansur topçuoglu tüccar ise bilmelidir ki adı geçen akademisyenler olmadan bu mal ayıplı maldır. kendisi durumdan bir haber olacak ki düzenlediği toplantıda "kim o hocalar, ben tanımıyorum onları" diyebilmiş. zaman, elbet, kendisine o hocaların haliç üniversitesinin marka olmasının altında yatan değer olduğunu ve gittiği yolun uzun vadede kendisine felaket olarak döneceğini gösterecektir.
  
  yukarıdaki bildiriyi mağduriyeti yaşayan bir arkadaşımın izniyle kopyaladım. yazarını maalesef tanımıyorum, iznini alamadım, affetsin.